CEHENNEMAĞZI MAĞARALARI
Mitolojik ve tarihsel kökenli kaynaklarda “Akheron Deresi” adıyla geçen daha sonra “Ayazma Deresi”, “Gavur Deresi”, “Limanbaşı Deresi” sözcükleriyle adlandırılan akarsuyun oluşturduğu koyakta (vadi) sıralanan üç mağaranın (Kilise Mağarası, Herakles Mağarası, Ayazma Mağarası) ortak ve genel adıdır, “Cehennemağzı Mağaraları” sözü...
Akheron Koyağı’nda bulunduğu için “Akheron Mağaraları”, Herakles’in Kerberos ile savaşımına konu ve mekân olduğu için “Herakles Mağaraları”, Apollon kehanetgahlarına (bilicilik merkezleri) mensup bilicilerin uğrayıp danıştığı (kehanette bulunduğu) yer olduğu için “Kehanet Mağaraları” adlarıyla da bilinir.
Eriyik kayaçların yeryüzüne yaklaştığı katmanlarda havayla teması sonucu sertleşmesinden oluşan Cehennemağzı Mağaraları’nın temel kayaç yapısını, kor kayaçların yüzeye yakın yörelerde dışarı püskürmesiyle soğuyan, sertleşen püskürük kayaçlar oluşturmuştur.
Bu doğal oluşum (mağaranın içinde bulunduğu kayacın sertleşmesi) nedeniyle, Cehennemağzı Mağaraları, “birincil mağaralar” grubunun “volkanik mağaralar” türü içerisinde yer alır. Bunlardan Herakles Mağarası “aktif mağara”, Kilise Mağarası “yarı aktif mağara”, Ayazma Mağarası da “fosil mağara” özelliklerini taşır.
Zonguldak İl Turizm Müdürlüğü’nce 1994 yılında Turizm Bakanlığı’na sunulan “Mitolojide Cehennemağzı Mağaraları-Raif TOKEL” adlı proje önerisiyle 1996 yılında “İnanç Turizmi Projesi” kapsamına alınan bu mağaralar 2000 yılında hizmete açılmıştır.
Herakles / Herkül Mağarası
Yol seviyesinden yaklaşık 8-10 m yükseklikteki yamaçta, dar bir girişi olan bu mağara yabancı basılı kaynaklarda “Specus Acherusia (Akheron Mağarası)”, “Specus Hercüles (Herakles Mağarası)” adlarıyla geçer.
Giriş seviyesinden “-11 m” aşağıda olan mağara, uzunluğu “60 m”, eni “8 m-24 m” arasında değişen bir alanı içermektedir. Biri büyük, diğeri küçük iki adet kolon ve ortasında yaklaşık “4 m” derinliği olan bir göl bulunmaktadır. Mağara girişinin sağ tarafındaki mağara duvarı damla taşlarla kaplıdır. Oluşum sürecinde tavandan damlayan sular nedeniyle yöre ağzında “Dımdım Mağarası” olarak da anılır.
Mitolojiye göre yeraltına giriş yollarından biri ve yeraltı tanrısı Hades’in evi kabul edilen bu mağara, yarı tanrı Herakles ile Yeraltı Tanrısı Hades’in evini bekleyen canavar köpek Kerberus’un savaşımına da konu ve mekân olmuştur.
Dor kökenli mitolojiye göre yarı tanrı Herakles’in başardığı on iki işten en zoru, yeraltı tanrısı Hades’in evlerinden biri olan Cehennemağzı Mağazaları’nda gerçekleşmiştir.
Altın Post ve Argo Gemicileri (Argonautlar)
Altın Post, Boetya (Boiotoia) kralı Athamas’ın kurban edilmek üzere olan çocuklarını sırtına alıp kaçıran koçun postu olup, Kolkhis (Gürcistan kıyıları) ülkesindedir. Altın Post’u getirmek üzere denize açılan ve Argo Gemicileri (Argonautlar) adıyla bilinen maceraperestlerin, kutsal Cehennemağzı Mağaraları’nı ziyaret etmesi, kentin adının duyulmasını ve ününün yayılmasını sağlamıştır.
Kilise Mağarası
Araziye yatay konumda, “33 m x 15 m” boyutunda bir salondan oluşan bu mağaranın “18 m” eninde ve “3 m” yüksekliğinde bir girişi vardır. Giriş kapısının sol yanında bulunan absisle, absisin önünde zeminden kademeli olarak hafifçe yükselen basamaklar ve duvarlardaki nişler mağaranın ibadet yeri olarak kullanıldığının göstergesidir.
Ayrıca mağaranın tabanı, Hıristiyan sanatının bilinen en eski örneklerinden biri olan döşeme mozaikleriyle kaplıdır. Beyaz zemin üzerine siyah, sarı, mavi, yeşil, kırmızı parçacıklarla işlenen “opus signum signinum” ve “opus sectila” türü mozaiklerde; dal, yaprak gibi bitkisel örgelerle geometrik şekillerden oluşan soyut ve yalın bir anlatım egemendir. Girişin sağında bulunan nişin ( raf) önünde Nikolas’a ait olduğu söylenen bir lahitten söz edilmektedir.
Mağaranın yakın çevresinde bulunan lahit kapakları, mezar taşları, steller bu mağaraların katakomp olduğu görüşünü pekiştirmektedir. Hıristiyanlığın yasak olduğu yıllarda ilk inanan Hıristiyanların gizli ibadet edilen yerleri arasında olan mağaraların kutsallık anlamında Hıristiyanlarca ayrı bir yeri, anlamı ve önemi vardır.
Cehennemağzı Mağaralarıda Anadolu’da, özellikle kuzeybatı Anadolu’da Hıristiyanlığı yaymakla görevlendirilen Aziz Andreas’ın da uğradığı mekanlar arasında olması bu mağaraların ilk gizli ibadet edilen yer olarak kullanılmasıyla ilgilidir.
Ayazma Mağarası
Adını içindeki gölden/sudan (ayazma:kutsal su) alan bu mağara koyaktaki üçüncü ve son mağaradır. Yol seviyesinden iki metre (-2m) aşağıda, yetmiş metrelik (70m) geniş bir girişi olan Ayazma Mağarası’nın toplam uzunluğu yüz üç metredir (103m). Biri büyük (60x 35m), diğeri küçük (30x14 ile 25m) iki tane salonu olan mağaranın; büyük salonu, derinliği elli santimetre (50cm) ile bir metre (1m) arasında değişen gölle kaplıdır.
Kimi basılı kaynaklarda sarnıç olarak kullanıldığı belirtilen bu mağaranın sol tarafında kalan salonda, Karadeniz Ereğli Belediyesi’nce düzenlenen festivallerde klasik müzik dinletileri sunulmaktadır.